Yazılıma Başlayamadan Vazgeçmek

Yazılıma Başlayamadan Vazgeçmek

sektörüne ilgi duyup okuduğu bölümü bırakarak bilgisayar programcılığı bölümüne giden kız kardeşimizin sorusunu cevaplıyoruz.

SORU:

Merhaba. Uzun olacak ama şansımı denemek istedim.Uykusuz bir şekilde çıkış yolu arıyorum.

Üniversitede Fransız edebiyatı okuyordum ama hep sektörüne ilgim vardı. Ani bir kararla bilgisayar mühendisi kuzenimin ”Sen yaparsın ben yardımcı da olacağım hayallerinin peşinden git”desteğiyle okulu bıraktım. Sonrası hep kötü bitti. 2 senelik bilgisayar programcılığı kazandım ve işin içine girince her ne kadar sevsem de ne yapacagımı bilemez halde kara kara düşünürken buldum kendimi. Okuldaki eğitim gerçekten hiç yeterli değilde. 2 sene boyunca bir web sitesi nasıl yapılır. Nasıl çalışılmalı. Hiçbir şey öğrenmeden boş boş mezun olduk.Sınav öncesi teorik bilgiler ezberlenip geçiliyordu. Slaytlar ve kitaplardan başka bir şey yoktu. Mezun olduktan sonra iş bulmana da  yardımcı olurum diyen kuzenimden de ses çıkmadı. Sonrası yetiştirmek üzere başlıklı tüm ilanlara başvurdum. 1 hafta web sitesine binlerce ürün ekletip yol yemek vermeyip işi öğretecegim vaadiyle kandıran mı dersin, 1 sene depo gibi bir yerde çalışmayı teklif edip sıfır ücret teklif eden mi, yazılım destek ekibimin bile bilgileri senden fazla yetiştirmek üzere niye alayim diyen mi.. Bu böyle sürüp gitti. Sonunda bir tanıdık muhasebe işi var gel başla dedi.3 ay içinde şirket kapandı.2 aylık maaş içerde kaldı. Üstüne tanıdık sagolsun telefonlarımı açmadı.

Hevesle atladığım bu yolculuk benim için çok kötü bitti. Pes etmeyeyim kurslara gideyim diyorum kurslar pahalı. İsmek’in Fatih Bilişim okulu kursu da çok uzak. Saatler tutmuyor. Gelen tüm işlerde 6 gün, 12 saat.Bu şartlarda kurs almam zaten imkansız. Yazılım öğretmek için de kimse işe almaz haklı olarak.Mezun olurken bilgili olmam gerekirdi.İş lazım,para lazım,sevdiğim işi de yapmam lazım. Ben şimdi gerçekten ne yapmalıyım? Çıkış yolu bulamıyorum. Dgsyle yönetim Bilişime yerleştim mühendislik istesemde. Tüm bu başarısızlıklar silsilesi beni umutsuzluğa sürükledi. Proje geliştir deseler başlangıç seviseyi t sql,c#,html bilgisiyle birşey yapamam. Devam etsem şartlar el vermiyor. Bir çıkış yolu yok mudur? Gerçekten tavsiyeye ihtiyacım var.

CEVAP:

Bu tarz sorularda derin bir iç çekerek cevap yazmaya başlıyorum… Çünkü 15 yıldır sektöründe olmam nedeniyle yaşadığım sorunları aklıma getiriyor ve az çok benzerlikler taşıyor.

Sanırım KodcuHerif.Com ‘da 600 ‘ü aşan konu nedeniyle son dönemdeki konulara “KodcuHerif.Com ‘da daha önce bu konuya değindik” diyerek başlamak durumunda kalıyorum. Zira bu soruda yer alan sıkıntılara da KodcuHerif.Com ‘daki pek çok konuda değindik. Özellikle ve sektöründeki iş sıkıntıları en çok değindiğimiz konular. Örneğin Bilgisayar Programcılığı ve İşsizlik ve 2 Yıllık Bilgisayar Programcılığı Faydalı Olur Mu? konuları bunlardan sadece ikisi. Daha fazlasına arama yaparak ulaşmak mümkün.

Her ne kadar KodcuHerif.Com ‘da bu sıkıntılardan bahsetmemiz neticesinde “karamsarlık, soğutma çabası…” gibi saçma salak düşünenler olsa da, soru gönderen kardeşlerimizin belirttiği sorunlar, aslında ziyadesiyle doğruları yazdığımızı gösteriyor. Neyse, biz cevabımıza geçelim…

Başkasının İpiyle Kuyuya İnmek

Başkasının İpiyle Kuyuya İnmekDaha geçen gün en son yayınladığımız konu olan Yazılım Kursları İş Bulmayı Sağlar mı? konusunda da benzer bir durum söz konusuydu. Bir takipçimiz yurt dışında yazılım alanında çalışan bir arkadaşının tavsiye ile yazılım eğitimi almayı düşünüyormuş. Her ne kadar arkadaşı “ben sana yardımcı olurum” gibi bir vaatte bulunmasa da, benzer şekilde onun yönlendirmesiyle hareket etme durumu söz konusu.

Ben bu durumu alanında olmasa da alanında yaşadım. Bilişim sektörüne tamamen kendi isteğimle girdim ve kimseden destek görmedim. Fakat girişimcilik alanında “sen bu işe gir, ben sana destek olurum. En büyük müşterin ben olurum. Süper fikir, aslansın, yaparsın sen…” gibi gazlamalar bana da yapıldı. İnsan, zaten hevesli olduğu bir işe girmek söz konusu olunca, bu tarz gazlar ve potansiyel desteklerle ister istemez düşünmeden giriyor.

Ne de olsa bana destek olacak. En kötü ihtimalle onun sayesinde bu işte yürürüm” şeklinde düşünüp, o işte garanti başarılı olacağını zannediyor. Fakat o işe girdikten sonra ne destek olan oluyor ne de vaat ettiklerini yerine getiren… Yapayalnız, ne yapacağını bilmeden kalıyorsun ve bu durum insanı bunalıma sokuyor. Çünkü çok büyük beklentiler ile hayaller kuruluyor ve insanı en çok üzen şey, kendisine sıkı sıkı sarıldığı hayallerinin yok olmasıdır. Bu nedenle kimsenin dolduruşuyla ya da sözde desteğiyle bir işe kalkışmayın. Kalkışacaksanız, o şeyin sonuçlarının olumsuz olma ihtimalini göz önünde bulundurarak kalkışın ve olumsuzluğa hazırlıklı olun.

Benim KodcuHerif.Com ‘da bu zamana kadar olumsuz, soğutma çabası, karamsarlık gibi nitelendirilen yazılarımın amacı bu tarz durumlara düşülmemesi. Çünkü yazılıma heves eden kardeşlerim geliyor, yazılımın çok kolay, çok para ve iş imkanı olduğunu düşünerek yazılımcı olmak istiyor. Ben “o işler öyle kolay değil. Yazılım için en az 1 yıl aktif çalışman lazım. İş bulmanın ve çok para kazanmanın garantisi yok” şeklinde, kurdukları toz pembe hayallere ters düşen gerçekleri söylediğimde işlerine gelmiyor. O yüzden masallar okumak isteyen KodcuHerif.Com ‘a gelmesin, yazdıklarımı okumasın diyorum.

Bazen Köstek, Destekten İyidir

Bir üst maddenin devamını burada ayrı olarak ele almak istiyorum. Çünkü son yıllarda, özellikle ve faaliyetlerinin hızla arttığı dönemde, önemle üzerinde durulması bir konu bu. Bilinmeyen Bilişim kitabında da kişisel gelişim bölümü var. Bilinmeyen Bilişim kitabındaki kişisel gelişim bölümünü diğer kişisel gelişim kitaplarından ayıran en önemli özellik, gaz vermemesi. Yani genel olarak kişisel gelişim kitaplarında “aslansın, yaparsın. Bak köylü Ahmet, fakir Ayşe bile yaptı. Sen şehirli, maddi durumu fena olmayan birisin, her türlü yaparsın” gibilerinden, saçma salak gazlar veriliyor. Bilinmeyen Bilişim kitabında ise, elbette yapabileceğinizi ama bunun için sıkı çalışmanız, vazgeçmemeniz gerektiğine dair vurgular yapılıyor.

O yüzden her seferinde diyorum ki, yapmayı planladığınız şey için önce araştırma ve analiz yapın. Atıyorum yazılımda gerçekten saçma salak haber sitelerinde yazdığı gibi çok para var mı? Yazılım ne kadar sürede öğreniliyor? Hangi yazılım dilini öğrenmek bana göre? Piyasadaki iş imkanları neler? ve benzeri sorular sorarak bir araştırma yapın. Herkesin bilgisayarı var artık. Geçin bilgisayar karşısına, açın internetten birkaç video. Anlatılanları anlamaya ve uygulamaya çalışın. Bakalım yazılım size göre mi, yapabiliyor musunuz, bir görün. Bu analizin neticesinde kararınızı verin.

Bilişim Sektöründe İşsizlik

Bilişim Sektöründe İşsizlikAslında bilişim sektörü kötüye gitmiyor. “Kötüye gidiyor” diyebilmemiz için bilişim alanındaki iş imkanlarının azalması gerekiyor. Fakat aksine bilişim alanında iş imkanları artıyor. Bundan 5-10 sene öncesine kadar sadece büyük ya da nitelikli firmalar web sitesi sahibi olmaya çalışırken, şimdi en küçüğünden büyüğüne kadar bütün firmalar web sitesi sahibi olması gerektiğini biliyor. Hatta firma olunmasına gerek yok, bireysel çalışanlarda web sitesi sahibi olmaya çalışıyor.

Diğer yandan firmalar sadece tanıtım amaçlı değil, internet üzerinden satış yapma ve para kazanma amaçlı da internette var olmaları gerektiğinin farkına vardı. Bu doğrultuda sadece web sitesi yaptırmıyorlar. Aynı zamanda SEO, SEM, sosyal medya yönetimi, dijital reklam çalışmaları, ürünler için çalışmaları da yaptıran firmalar her geçen gün artıyor. Çünkü her geçen gün daha fazla kişi internet üzerinden hizmet ve ürün arayıp, alışveriş yapıyor. Dolayısıyla internette var olmayan ya da internete yönelik çalışma yaptırmayan firmalar giderek daha az kazanmaya başlıyor. İnternete yönelik çalışma yaptıran firmalar daha fazla para kazandıkları için, firmalar her geçen gün daha fazla internete yönelik para harcamaya başlıyor.

Peki bilişim sektöründe çalışmak isteyenlerin yaşadığı bu işsizlik sorununun nedeni ne? Bu sorunun cevabı çok basit ve yine cevabını defalarca kez verdik; Arz ve talep dengesizliği. Yani piyasanın ihtiyacından daha fazla kişi bilişim sektöründe çalışmak istiyor. Her yere üniversiteler açılıyor, her sene bu üniversitelerden on binlerce, yüz binlerce bilişim alanına yönelik mezun kardeşimiz iş aramaya başlıyor. Fakat bilişim sektörü, bilişim alanına yönelik mezunların istihdam edilebileceği kadar hızla büyümüyor. Eğitim iyidir, güzeldir, hoştur, keşke herkes üniversite mezunu olsa fakat o mezunlar iş bulamadıktan sonra 100 değil, 100 bin üniversite olsa fayda sağlamaz. Hatta zarara neden olur.

Bu üniversite mezunu kardeşlerimize kurslarla ya da bireysel olarak kendisini geliştirenler eklenince, sahip olduğumuz nüfus ve genç nesil doğrultusunda, bilişim sektörünün karşılayamayacağı bir rakam çıkıyor. Bu da işsizliğe neden oluyor.

Bilişim Sektöründe Çalışmak

Bilişim Sektöründe ÇalışmakBilişim sektöründe çalışmak ile alakalı sıkıntılar aslında “Bilişim Sektöründe İşsizlik” maddesinde yazdığım nedenlerden kaynaklanıyor. Bazı sinir bozucu ek unsurlarda var tabi…

Bilişim sektöründe çalışmak isteyen kişilerin fazlalığı firmaların elini güçlendiriyor. Yani bir sürü işsiz olması, firmaların “yetiştirilmek üzere eleman” adı altında bedavaya çalıştırabileceği eleman aramasına ya da bulmasına imkan tanıyor. Diğer yandan “yazılım, grafik tasarım, reklam, seo çalışması yapacak eleman” gibi saçma salak ilanlar vermesine neden oluyor.

Diğer bir sorun, soruyu soran kız kardeşimizin de belirttiği üzere nitelikli eğitim verilmemesi. Yani üniversitelerde bilişim ile alakalı bir bölüm okuyan kardeşlerimiz, sektördeki firmaların beklentilerini karşılayacak nitelikte bir eğitim almıyorlar. Dolayısıyla bazı çalışanın hakkını vermek isteyen firmalar yaptırmak istedikleri işe dair nitelikli eleman bulamıyor.

Piyasa Koşulları

En önemli unsurlar arasında ise piyasayı ölümcül derecede düşüren saçma salak kişiler, firmalar ve projeler geliyor. Bu kişiler, firmalar ve projeler nedeniyle 30 kuruşluk iş 5 kuruşa yaptırılıyor. Yanlış anlaşılmasın, 30 kuruşluk işin 5 kuruşa yaptırılması, bu işin özünde 5 kuruşluk iş olduğu anlamına gelmiyor. Firmaların ihtiyacı olan iş 30 kuruşluk iş fakat kalitesiz 5 kuruşluk işlerle firmalar bu ihtiyaçlarını karşıladıklarını zannediyor. Yaklaşık 4 sene önce yazdığım Web Sitesi Fiyatları Neye Göre Belirlenir? yazımızda da belirttiğim üzere, bilişim firmalarının nitelikli bir iş çıkarması için giderlerini karşılayabileceği fiyatlar vermeli. Fakat piyasayı ölümcül düşüren saçma salak kişiler, firmalar ve projeler nedeniyle mecbur düşük fiyat veriyorlar.

Düşük fiyatlar vermek zorunda olan firma daha az kazanıyor. Daha az kazanınca hem çalışanlarına az maaş veriyor hem 5 işi yapacak 1 kişi arıyor hem de 10 kişi çalıştırması gerekirken 3-4 kişi çalıştırarak ülke genelinde işsizliğin azalmasına katkı sağlayamıyor. Dolayısıyla bu sektörün içine eden, bilişim sektöründe çalışmak isteyen kardeşlerimin iş bulamamasına, işsiz kalmasına, iş bulsalar bile çok düşük ücretlerde çalışmasına neden olan en önemli unsurlardan biri, bir bok bilmeyip, edindikleri 3 kuruş bilgiyle 30 kuruşluk işi 5 kuruşa yapan kişilerdir. Aynı şekilde bu 3 kuruşluk bilgiyle firma kurup, nitelikli iş yaptığını iddia eden firmalardır. “Dakikalar içinde web sitesi sahibi olun” diyerek, panel üzerinden, bir tema seçtirip, sadece resim ve yazı ekleterek saçma sapan web sitesi sahibi yapan projelerdir.

Dolayısıyla bilişim sektöründe çalışmak, kayda değer kazançlar elde etmek isteyen kardeşlerimin önünde bir iki değil, çok daha fazla engel var ne yazık ki…

Peki Ne Yapmak Gerekli?

Bu noktaya kadar hep sorunlardan bahsettik, birazda neler yapılabileceğine bakalım. Aslında mesele basit yoldaşlar. Önünüzde 3 tane seçenek var; Ya bir yol bulacaksınız, ya yol açacaksınız ya da yoldan çekileceksiniz… Biz bu 3 seçeneğe dair neler yapabileceğimizi ele alalım;

Yol Bulacaksınız

İlla bilişim sektöründe çalışmak istiyorsunuz ama iş yok. Maddiyat gerektiren ihtiyaçlarınızı da karşılamak zorundasınız. Ev sahibine kira günü geldiğinde, bankaya hesap kesim tarihi geldiğinde, faturaların son ödeme günü geldiğinde “ben bilişim sektöründe çalışmak istiyorum ama iş yok 🙁” diyemezsiniz. Zira cevap olarak “ha öyle mi… Tamam canım, seni mi kırıcam, bu ay bizden olsun, iş bulunca ödersin 🙂” şeklinde cevap almazsınız. Bu durumda yapacağınız şey ne iş olursa gireceksiniz. Garsonluk, satış danışmanlığı, ne iş varsa yapacaksınız. İşten eve dönünce ayaklarınızı uzatıp, TV karşısına değil bilgisayar başına geçeceksiniz.

Kurslara gidecek vakit ya da para mı yok? O zaman kitaplarla, görsel eğitim setleriyle evde kendinizi geliştireceksiniz. Projeler üretecek ya da çalışmalar yapacaksınız. Sahip olduğunuz bilgiyi ve projeleri göstererek iş aramaya çalışacaksınız.

Yol Açacaksınız

Bilişim işlerinin en güzel tarafı illa bir firmada çalışmak zorunda değilsiniz. Kendi kendinize de iş alabilir ve yapabilirsiniz. Bağlantılar kurarak, çeşitli internet siteleriyle ya da yaptığınız nitelikli çalışmaları geniş kitlelere ulaştırarak iş alabilirsiniz. İş alamasanız bile bir proje yapıp, o projeden para kazanabilirsiniz. Artık bu tamamen sizin bilgi ve becerinize kalıyor.

Yoldan Çekileceksiniz

Koşullar çetin ve sıkıntılı. Fakat bu çaresiz olduğunuz anlamına gelmiyor. Aslında içinde bulunduğunuz imkanlardan kurtulmanızı sağlayacak çok fazla imkana sahipsiniz. Zira pek çok sektörde bu imkanlar yok. O yüzden sektörün sorunlarına değil, sahip olduğunuz çözümlere odaklanın.

Eğer ki özünde çok sayıda yol olmasına rağmen yol bulamıyor, çok sayıda yol açma imkanına rağmen yol açamıyorsanız, o zaman geriye tek bir çare kalıyor, o da yoldan çekilmek.

Yazının başında da dediğim gibi, bu tarz sıkıntıları okuduğumda hep kendi yaşadığım sıkıntılar aklıma geliyor. Yani bende bilişim sektöründe çalışmayı düşündüğümde firmalar beni havada kapmadı. Bende 2 ay yetiştirilmek üzere bir firmada çalıştım, adam bizim üzerimizden para kazanıp, 2 ay boyunca bir şey öğretmediği gibi maaş vermedi. 3 kuruş paraya bir dünya iş yaptırmaya çalışan firmalarda çalıştım. Çalışmak istediğim işten alakasız firmalarda da çalıştım.

Baktım bilişim sektöründe bulduğum yollar benim istediğim gibi değil, o yüzden yol açmaya karar verdim. Önce kendimi geliştirdim, sonra projeler geliştirdim, sonra maddi ihtiyaçlarımı karşılayacak ve bilişimle alakasız bir işten para kazanmaya başladım. Fakat bu süreçte anlatılamayacak kadar çok sıkıntı çektim ve ülke koşulları nedeniyle sıkıntılar kendilerini hissettirmeye devam ediyor. Bir şekilde düzen oturtmam nedeniyle yavaş yavaş arzuladığım ve hedeflediğim bilişim alanında iş yapmaya yönelik adımlar atıyorum. Yani arzularınıza ulaşmak bazen savaşmayı gerektirir. Savaşmak istemiyorsanız o zaman bu arzularınızdan vazgeçmeyi gerektirir.

SONUÇ

KodcuHerif.Com ‘da 600 ‘den fazla yazının her biri zaten genel olarak standartların üzerinde uzunluğa sahip. Fakat hiç şüphesiz ki bu yazı, bu zamana kadar KodcuHerif.Com ‘da yazılan en uzun yazı oldu. Saate bakıyorum da, yazmaya başlayalı 5 saat olmuş =) Bunun nedeni hem uzun zamandır ilk defa yazmak için fırsat bulmam ve konu gerçekten benimde canımı yıllardır sıkan sektörel soruna yönelik olması. Daha bir bu kadar yazmak mümkün fakat son cümleleri direkt sorunun cevabına yönelik yazmaya çalışacağım.

Elinde zaten bilgisayar programcılığı diploman olması nedeniyle kursa gitmene gerek yok. Zira kursa gitmen bilgi açısından sana çok fazla katkı sağlamayacak ve kurs daha çok bilişim alanına yönelik elinde bir belge olmayan kişilerin işine yarar. Firmaların da seni işe alma olasılıkları artmayacak. Hatta ben olsam “belli ki okuduğu üniversitede bir şey öğrenememiş, kursa gitme ihtiyacı duymuş. Kurslarda da zaten bir şey öğretildiği yok.” şeklinde düşünürüm. Dolayısıyla kurs almak bir nevi diplomanın değerini düşürür.

DGS ile yönetim bilişim sistemlerine yerleşerek çok güzel bir şey yapmışsın. En azından 4 yıllık lisans diploman olacak. Mühendisliği kazanamamış olabilirsin fakat lisans eğitimini tamamladıktan sonra yüksek lisans yaparak bu açığı kapatabilirsin.

Velhasıl kelam karamsarlığa kapılmanı, üzülmeni gerektiren bir durum yok =) Sadece işler senin hayal ettiğin kadar kolay olmadığı için biraz hayal kırıklığı yaşıyorsun. Maddi ihtiyaçlarını, en azından 4 yıllık mezun olana kadar, bilişim sektörü olup olmadığına bakmaksızın bir işe girerek karşılamaya çalış. Bu süre zarfında kendini evde ek çalışmalar yaparak geliştir. 4 yıllık lisans diplomanı aldıktan sonra bilişim alanında bir iş aramaya başla. Bulduktan sonra yüksek lisans yapmaya çalış ve yüksek lisansını tamamladıktan sonra çok daha güzel bir iş bulmaya çalış. Vazgeçme, bilişim alanına olan ilgini ve sevgini kaybetmeden, daha da hırsla çalış. Unutma ki, bu işler kolay olsaydı, başarmanın tadı doyumsuz olmazdı 😉

Ayrıca Kodcu Herif 'te yer alan aşağıdaki konulara da göz fırlatabilirsiniz =)

Bilinmeyen Bilişim Kitabı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir