Bu konumuzda yazılımcı olmak yerine bilgisayar öğretmenliği yapma ile ilgili bir soruyu cevaplıyoruz.
SORU:
Merhaba KodcuHerif, genellikle yazılım hayatı, iş kurma falan sorular soruluyo ama abi ben bu konuda da senden bilgi almak istiyorum. Bilgisayar Öğretmenliği hakkında neler düşünüyorsun? Bilgisayar öğretmenliği yaparsak bu işlere hiç girmesek daha mı iyi olur? Teşekkürler.
CEVAP:
Hem bilgisayar öğretmenliği yapmış hemde çevresinde bir sürü öğretmenlik bölümü okumuş arkadaşları olan biri olarak bu soruya gayet yararlı bir cevap verebileceğimi umuyorum =)
Bilgisayar Öğretmenliği Tecrübem
Ben hayatımda her daim neyi kafaya koyduysam yapmaya çalıştım gençler. O yüzden herkese “yapamazsın, olmaz” gibi sözlere takılmamalarını tavsiye ettim. Tabi biraz o kişide de potansiyel olması gerek …
Bundan 5 sene kadar önce kafaya bilgisayar öğretmeni olmayı koymuştum. Üniversitede bilgisayar öğretmenliği bölümü okumadığım için bir devlet okuluna atanarak kadrolu öğretmenlik yapamazdım. Bilgisayar öğretmeni olmak konusunda tek yolum özel bilgisayar kursları bünyesinde çalışmaktı. Nasıl şartlanmışsam artık, bilgisayar öğretmenliği sertifikası bile olmadan iş arama siteleri vesilesiyle bir tane bilgisayar öğretmeni arayan özel kurs buldum ve başvurdum. Sonra görüşmeye çağırdılar ve o esnada içeride 7 kişi bilgisayar öğretmenliği için form dolduruyordu (benden önce ve sonra daha kaç kişi form doldurdu siz düşünün). Bir tane bilgisayar öğretmeni işe alacaklardı.
Bir süre sonra işe aldıklarını söylediler ve bunun için bilgisayar öğretmenliği sertifikası gerektiğini belirttiler. Hiç çalışmadan ve şanssızlık eseri hasta bir şekilde sınava girdim, netice olarak sınavdan geçip bilgisayar öğretmenliği yapabilmek için sertifika aldım. 1 sene kadar hem kurs bünyesinde hemde devlet okullarında açılan özel bilgisayar kursları bünyesinde bilgisayar öğretmenliği yaptım. Zevkliydi fakat zordu. Birde devlet okullarında kadrolu öğretmenlerin aldığı maaşlardan çok daha az maaş alındığını da belirtmek gerek.
Bilgisayar Öğretmeni Olmak
Etrafımda bir sürü, üniversitede çeşitli dallarda öğretmenlik okuyan arkadaşım var. Hepsi üniversiteden mezun olduktan sonra aynı sorunu yaşadı. Lisede 4 sene, üniversitede hazırlık dahil 5 sene okumak yetmiyormuş gibi birde KPSS engelinden geçmek gerekiyor. Bu uğurda yıllarca dirsek çürütüp, öğretmenlik okuyan ve öğretmenlik hayali kuran arkadaşlarımın, en sonunda psikolojisinin bozulduğuna da, öğretmenlikten nefret edip başka mesleklere yönelmesine de şahit oldum.
KPSS engelini geçseniz bile yıllarca oturduğunuz yerden, evinizden, ailenizden, arkadaşlarınızdan, akrabalarınızdan ayrılmak zorunda kalıp, hiç bilmediğiniz belkide hiç gitmek istemediğiniz yerlere gitmek durumunda kalıyorsunuz. Tabi buna evlilik ve benzeri yöntemlerle çözüm bulanlar olsa da ciddi özveriler veriliyor.
Bunun yanı sıra özellikle son dönemde öğretmenlik yapmanın ciddi sabır gerektiren bir iş olduğuna şahit oluyorum. Bizde öğrencilik hayatımızda süper efendi öğrenciler değildik fakat hocalarımıza belli başlı bir saygımız ve korkumuz vardı. Notlardan yada dayak yemekten korkup hocalar “höt” dese sesimizi keserdik. Fakat hem öğretmenlik yaptığım dönemde hemde son zamanlarda ki öğrencileri gözlemlediğimde öğrencilerin öğretmenlerden korkmasına neden olacak hiç bir şey kalmamış.
Düşük not verme ile öğrencileri korkutacak olsalar, “öyle yada böyle geçerim” veya “okusam da bir şey olmuyor” düşüncesiyle notlar ile öğrencilerin düzgün davranmasını sağlamak mümkün olmuyor. Dayak ile korkutmak zaten mümkün değil artık, eskiden biz hocalarımızdan dayak yediğimizde ailelerimiz bize kızacak diye ailelerimize söylemeye bile korkarken şimdi aileler “sen benim çocuğuma nasıl vurursun” diye öğretmenlerin karşısına dikiliyor.
Dayağın elbet her türlüsüne karşıyız fakat öğretmen olsun yada olmasın, hiç bir yetişkin kendisinden onlarca yaş küçük birisinin yaptığı saygısızlık karşısında sakin kalamaz. Hele ki karşısında olan kişi kendisine bir şeyler öğretmeye çalıştığı kişiyse hiç olamaz. Tabi öğretmenler sütten çıkmış ak kaşık demiyorum ama hiç bir öğretmen dersini dinleyen, kendisine saygısızlık yapmayan ve derslerine çalışan öğrenciye yanlış bir davranışta bulunmaz. Bulunuyorsa da zaten o öğretmenin karşısına dikilecek biri elbet çıkar.
SONUÇ
Yazılımcı olmak yerine öğretmen olmak elbette bir alternatif. Garanti gelir, her sene belli bir süre garanti yıllık izin, uygun çalışma saatleri, ek gelir imkanı, çok büyük bir suç işlenmemesi durumunda meslekten atılma korkusu yok, cumartesi pazar tatili gibi bir sürü artısı var. Fakat özellikle günümüzde ciddi sabır isteyen bir meslek. Öğretmeyi seven ve sabırlı bir yapıya sahip olmalısınız. Aksi halde çok sıkıntı çekersiniz.
Ayrıca Kodcu Herif 'te yer alan aşağıdaki konulara da göz fırlatabilirsiniz =)
