Lisede Kendisini Geliştirmek İsteyenlere Tavsiyeler

Lisede Kendisini Geliştirmek İsteyenlere Tavsiyeler

Lisede kendisini geliştirmek, geleceğe hazırlamak isteyen kardeşimizin tavsiye isteğini cevaplıyoruz.

SORU:

Merhaba, şuanda lise 2’ye gidiyorum ve benim yaşımdaki sosyal medya ve popüler olma gibi saçma sapan şeylerle uğraşan kişilerin aksine finans, kişisel gelişim, web tasarım gibi konularda oldukça kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

Ancak benim en büyük sorunlarımdan biri ise nasıl bir yol izleyeceğim. 2 yıl sonra hayatımın devamlılığını büyük seviyede etkileyecek ygs sınavına gireceğim. Sizce bu 2 yıl içerisinde nasıl bir yol izlemeliyim ? Siz şuanda “keşke senin yaşında olsaydım’da şunları yaparak daha iyi bir hayat yaşabilirdim” cümlesinde benim yaşımda olduğunuzda ne yapmak isterdiniz ?

Bu konu hakkında gerçekten kararsızım sizden bir abi tavsiyesi istiyorum.

CEVAP:

Kodcu Herif olarak bu zamana kadar verdiğimiz tavsiyelerin çoğu zaten kendisini geliştirmek isteyen kardeşlerimize yönelik. Aynı şekilde yine kişisel tecrübe ve gözlemlerimizden yola çıkarak neler yapılması gerektiğine değindik. Fakat bu soruya konu açarak cevap vermemdeki asıl neden sorunun daha genel olması. Yani sadece yazılım ya da başka bir alanda kendini geliştirmek değil, lisede olan bir kardeşimizin genel olarak kendisini geliştirmek için neler yapması gerektiği üzerine. O yüzden kendisini geliştirmek isteyen kardeşlerimiz için daha sağlıklı bir konu olacağını düşünüyorum.

Kafa Yapınızı Değiştirin

Benim lise dönemindeki kardeşlerimde gördüğüm en büyük sıkıntı kafa yapıları. Gerek fiziksel, gerekse psikolojik olarak bir değişim döneminde oldukları için sürekli bir karamsarlık içindeler. “Hayat boktan, kimse beni anlamıyor, özel hayatımda sıkıntılar var” gibi olumsuz duygu ve düşünceler ile dolu kafanız.

Evet, belki hayat boktan, belki sizi kimse anlamıyor, belki özel hayatınız mükemmel değil fakat bu tarz düşünceler sizin yakın ya da uzak gelecekte bulunduğunuz şartlardan daha iyi şartlarda olmanızı sağlamaz. Yani peri masallarında olduğu gibi çektiğiniz sıkıntıları, sorunları ve üzüntüyü gören bir peri gelip, parmağını şıklatarak, yaşadığınız hayatı mükemmel hale getirmeyecek. Dolayısıyla “neden gelmiyor lan bu peri? Yoksa yeterince sıkılıp, üzülmedim mi?” şeklinde düşünüp, her geçen gün daha da fazla üzülmeye ve sıkılmaya çalışmayın.

Bu hayat sizin hayatınız. Bu nedenle şartlar ne olursa olsun, onu berbat yapmakta, mükemmel yapmakta sizin elinizde. Mükemmellikten kastım, illa çok paraya, Amerikan dizi ve filmlerindeki gibi süper anlayışlı bir aileye, herkesin hayranlıkla bakacağı bir ilişkiye sahip olmak değil. Sadece küçük şeylerle mutlu olmak, etrafta bir dünya boş insan varken sizin dolu olmanız, kendi kendinize de yetebilmeniz mükemmel bir hayata sahip olduğunuzu düşünmenize yeter de artar. Bu nedenle önce kafa yapınızı değiştirin.

Öğrenmekten Korkmayın

İnsanlık tarihinin en değerli unsuru bilgidir. Aynı zamanda binlerce yıllık insanlık tarihinin bilgiye ulaşılması en kolay yılları şu son 10 yıldan itibaren mümkün hale geldi. Eskiden herkesin evinde onlarca cilt ansiklopedi vardı. Gazeteler onlarca kupon karşılığında bu ansiklopedileri verdiğinde herkes kapışırdı. Edinilmek istenilen bir bilgiyi edinmek için alfabetik sırada sunulan bilgiler karıştırılır, o bilgiyi bulmak için ciddi çaba harcanırdı. Şimdi bütün bilgiler elimizin altında ve saniyeler içinde ulaşmak mümkün.

Bilgi bu kadar değerli ve günümüzde ulaşılması kolayken, teknolojinin sunduğu bu nimetten faydalanmaya çalışan kişi az. Sanırım ulaşılması kolay olan şeyin değer kaybettiğinin bir başka ispatı da bu olsa gerek. Fakat siz bu yanılgıya düşmeyin. Aksine bilginin kolay ulaşılmasını bir fırsat görerek bunu sonuna kadar kullanın.

Sorun Çözmekten Zevk Alın

Sorun Çözmekten Zevk AlınBir çok konuda sorun çözmekten zevk almaya dair tavsiyeler verdim. Bana göre sorun çözmekten zevk alma hayatınızda yapmak istediğiniz bir şeyi yapmayı ya da başarmak istediğiniz bir şeyi başarmayı en kolaylaştıran unsurdur. Yazılım öğrenmek ve yapmak, derslerinizde başarılı olup iyi bir diplomaya sahip olmak ve diğer yapılması durumunda başarılı biri olarak görünmenizi sağlayacak unsurların hepsi sorun çözmekten zevk alma mantığına dayalıdır.

Örneğin, matematikten çoğu kişi nefret eder, başarılı olamaz ve bu nedenle iyi bir eğitim hayatına sahip olamadığı için hayatının geri kalanında başta maddi konular olmak üzere bir çok alanda sıkıntılar çeker. Fakat ufacık bir bakış açısını değiştirmeniz durumunda hayatınızı değiştirebilmeniz mümkündür. Bende eğitim hayatımda matematikten, fizikten ve diğer derslerden nefret ettim, dolayısıyla o derslerde başarılı olamadım. Maalesef eğitim hayatımın sonlarına doğru bu bakış açısını keşfederek değiştirebildim ve o andan itibaren başarılı sonuçlar almaya başladım ama iş işten geçmişti.

Hemen hemen herkes oyun oynamayı sever. Ben oyun oynayan biri değilim fakat zamanım olsa ve maddi anlamda hiç sıkıntım olmasa bütün gün oyunların başından kalkmazdım herhalde. Dolayısıyla oyun oynamanın zevkini kimse inkar edemez ama boşa vakit geçirme aracı olduğu da bir gerçektir. Oyun oynamaktan zevk aldığınız gibi matematik, fizik ve diğer nefret ettiğiniz derslerden de zevk alabilirsiniz. Çünkü mantık aynıdır. İkisinde de karşınıza sorunlar çıkar, ikisinde de çözmeniz gereken problemler vardır, ikisinde de aşmanız gereken aşamalar vardır. Oyun oynarken nasıl bir sorun çözdüğünüzde, bölüm geçtiğinizde mutlu oluyor ve zevk alıyorsanız aynı şeyi derslerinizde de yapabilirsiniz.

Derslerinizde karşınıza çıkan problemleri ve öğrenmeniz gerekenleri, oyunlardaki bölüm içinde aşmanız gereken sorunlar olarak, bir iki ayda bir yapılan sınavları, oyunlardaki bölüm sonu canavarı gibi görüp geçmeye çalışarak başarılı olabilirsiniz. Ben matematikte, fizikte hiç başarılı olamazken, bakış açımı değiştirip, karşıma çıkan soruları iyi not almak, sınavdan geçmek için değil, sırf çözebilmek için çözmeye başladıktan sonra başarılı olmaya başladım. Öyle ki en düşük notlar alanlar arasındayken en yüksek notlar alan arasına girmiştim. Fakat dediğim gibi iş işten geçmişti ve bu bakış açısına çok daha erken sahip olsaydım her şey daha farklı olabilirdi.

Aynı mantık yazılımda da vardır. Bu nedenle “matematiği sevmiyorum ve yapmak istesem dahi yapamıyorum” diyen ve yazılım öğrenmek istediğini söyleyen kardeşlerimize cevap olarak “o zaman yazılımda da başarılı olman zor” diyorum. Çünkü yazılımın matematik ile yakın ilişkilerinin olmasını bir kenara bırakalım, mantık olarak ikisininde temeli sorun çözmeye dayalıdır. Matematikte karşınıza çıkan sorunlardan çok daha fazlası yazılımda karşınıza çıkar. Yine bu nedenle matematikte istese dahi başarılı olamayan bir çok kişi yazılım öğrenmeye başladıktan sonra yazılımın zorluğunu görüp yazılım öğrenmekten vazgeçer.

SONUÇ

Belkide konuyu okuyanlar “şu yazılım dilini öğrenin, bu alanda kendinizi geliştirin, şu mesleğe yönelin” gibi hayatlarını kurtaracak nokta atışı tavsiyeler bulmayı umarak konuya baktılar. Fakat bu noktaya kadar yazılanlar uygulanmadıktan sonra hangi yazılım dilini öğrenmeniz gerektiğini, hangi alanda kendinizi geliştirmeniz gerektiğini, hangi mesleği seçmeniz gerektiğini söylemenin hiç bir anlamı yok.

Ben burada günlerce yazarak tavsiye verebilirim. Fakat bilinmesi ve benimsenmesi gereken temel konu yaşadığınız hayat, sürekli “oku, ders çalış, iyi notlar al” diyen ebeveynlerinize ya da büyüklerinize değil, size ait gençler. Şu hayata bir kere geliyorsunuz. Onu en iyi şekilde yaşamanızı sağlayacak şeyleri yapmakta sizin elinizde. Hayatın boktanlığı, kimsenin sizi anlamamış olması, maddi sorunlar, manevi sorunlar, bunlar hep bahanedir. Sizin bulunduğunuz şartlardan çok daha kötü şartlarda olup başarılı olan birileri elbet vardır ve onlar o şartlarda başarılı olabiliyorsa sizin başarılı olmanıza engel olarak gördüğünüz ya da göstermeye çalıştığınız her şey sizin kendinizi kandırma çabanızdan ibarettir. Bu kendinizi kandırma çabanızda asla sizin iyi bir hayat yaşamanızı sağlamaz.

İş işten geçtikten sonra, yani eğitim hayatında başarısız sonuçlar alıp, iş hayatında düşük ücretlerle çalışanlar arasına katılıp, sıkıntılarla dolu bir hayat geçirip, yaşınız kemale erdiğinde “ya ben okumanın ve çalışmanın önemini yeni anladım. Lütfen bi daha geleyim dünyaya. Bi daha ki sefere çok okuyup, çalışıcam ve bana verilen hayatı bu sefer iyi şartlarda yaşıcam” demenizin hiç bir faydası olmaz. Dolayısıyla “zararın neresinden dönülürse kardır” sözünü idrak edip, iş daha fazla işten geçmeden bir kere geldiğiniz hayatı iyi şartlarda yaşamak için ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın 😉

Ayrıca Kodcu Herif 'te yer alan aşağıdaki konulara da göz fırlatabilirsiniz =)

Bilinmeyen Bilişim Kitabı

3 comments

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir