İlk Olmak ve Neden Para Kazanamıyoruz?

İlk Olmak ve Neden Para Kazanamıyoruz?

Yeni bir dil yada alanda ilk olmak ve para kazanmak ile alakalı soruyu cevaplıyoruz.

SORU:

Selamun Aleykum abi,
Öncelikle geçmiş bayramın mübarek olsun.
İşyerindeyim abi yaklaşık 2-3 saattir elimde zincir bir oyana bir bu yana dönüyorum düşünüyorum.Bu düşüncelerimi sana da anlatmak istiyorum abi seninde fikrini merak ediyorum.
bu düşüncelerim hakkında araştırma yapıyorum ama cevabı bulmuş değilim.
Abi düşüncelerimden bahsedecek olursak tabiri caizse parayı bulmanın peşindeyim 🙂
en çok karlı parayı bulma işi niş alan olsa gerek yani önceden kimsede olmayan yeni bir ürün veya hizmet herşeyin ilkleri kazanmış.Yazılım sektörüne göre konuşacak olursak masaustu yapan yapmıs android desek biz html css çözene kadar oralara varana kadar zor gibi düşünüyorum website e-ticaret blog felan desek her türlü işin öncüsü çıkmış rekabet çok fazla zaten tutturmak çok zordur.Ama dünya her gün değişiyor bazen kendime neden olmasın diyorum tabi.Ama bir de şöyle bir ihtimal düşünüyorum abi ben diyelim ki 4-5 yıl yazılım alanında kendimi geliştirdim olduğu kadar hani  abi herşeyin ilk’i parayı daha çok daha çabuk kazanır demiştim şimdi diyorum ki acaba ilerde android çıktığı zaman ki gibi bir platform oluşur mu  yani yeni bir platform veya yeni bir dil bu konuda öncü olursak ya parayı buluruz diyorum yada yazılım sektöründe iş arayan değilde yeni bir dil olursa aranan eleman oluruz.Türkiye’de araştırmalarıma göre sorduğum abilerime göre de çok şey istiyorlar ve karşılığını vermiyorlarmış tabi çalıştığın yere okuduğun okula göre değişir.madem böyle bir sektöre giricem benim tek motivasyonum olabilir oda kendi işimi kurabilmek buda yukarıda anlattığım gibi yeni bir platform veya yeni bir dil işlerimi daha kolaylaştırabilir diye düşünüyorum abi.

Benim size sorum ileride android gibi bir yeni platform yeni bir dil çıkabilir mi ? Çıkabilirse öncü olabilir miyiz ( parayı bulabilirmiyiz ) .

Abi bu arada ben mesaj atmıştım 2 gün oldu cevaplamadınız diye felan bunun için tekrar özür bu soru için sabırla beklicem 🙂
bu arada söylediğiniz eğitim  seti felan inceledim şuanda çalışıyorum ve param hazır Ağustos’da çıkıcam eğitim setlerine başlıcam oradan ücretsiz bir yerde çalışırım kendimi geliştiririm bu sene üniyi kazanırsam hem üni’yi okurum hemde aynı zamanda altyapım olduğu için 4 yıllık bir tecrübem olur kişisele girdim ama anlatmak istedim abi 🙂

Sağlıcakla kal 🙂

CEVAP:

Sorun gülümsetti genç =) Böyle içten, duygu ve düşüncelerin açıkça dile getirildiği soruları seviyorum =) Bu “2 gün oldu sorumu cevaplamadınız” üzerine gönderdiğin muhabbetimizi hatırlıyorum. Özür dilemene gerek yok, sadece anlamış olman yeterli benim için 😉

İlk Olmak

İlk olarak bu ilk olmak meselesine göz fırlatalım. Benimde daha önce bir kaç kere ilk olmanın öneminden “sanal dünyada da erken kalkan yol alır” şeklinde bahsetmişliğim var. Örneğin bir blog sitesine sahipsiniz diyelim, 1 yıl önce kurulmuş ve aktifsinizdir, bu ay kurulan bir blog sitesinden her halükarda avantajlısınızdır. Fakat bu, bu ay kurulan blog sitesinin sizi asla geçemeyeceği anlamına gelmez. Bunu bir yarış olarak düşünecek olursanız, siz koşarak ilerliyorsanız, bu ay kurulan blog sitesi çeşitli yöntemler kullanır, stratejiler uygular ve atıyorum arabayla ilerler, dolayısıyla sizi yakalar ve geçer.

İlk OlmakBuna çok daha sağlıklı örnekler verelim. En büyük örnek Google. Google 1998 yılında kurulduğunda ilk arama motoru muydu? Tabi kide hayır. O dönemde de kalitesiz denilmeyecek Yahoo, Alta Vista, Ask gibi sağlam arama motorları vardı ve çok popülerdiler. Fakat Google onlardan sonra kurulmasına rağmen günümüzde onları resmen saf dışı bırakarak dünyanın en büyük arama motoru oldu. Öyle ki dünyanın yüzde 90’ından fazlası Google ‘ı kullanıyor ve Google ‘ın kurulduğu dönemdeki arama motorlarının kayda değer bir şekilde esamesi okunmuyor.

Peki facebook ilk kurulduğunda, dünyanın ilk insanlar ile iletişim kurmanızı, paylaşımlar yapmanızı sağlayan sosyal ağ sitesi miydi? O da hayır. Ondan önce myspace, hi5 hatta Türk sosyal ağ sitesi olarak yonja ve benzeri siteler vardı. Bazıları günümüzde yok iken bazıları hala var ama facebook onlardan sonra kurulup, şu anda onları onlarca kez katladı.

Bu tarz örnekleri çoğaltmak mümkün fakat birde şu soruyu soralım; Bugün Google ‘a rakip olarak atıyorum Moogle adında bir arama motoru, facebook ‘a rakip olarak meysbuk gibi bir sosyal ağ sitesi çıkıp, ikisini de tahtından edemez mi? Cevap; Onların birilerini tahttan indirdiği kadar kolay inmezler. Çünkü bir şey yaparken, o dönemin şartları da önemli. Onların birilerini tahttan indirdiği dönemde internet bugün ki kadar yaygın değil, dolayısıyla insanların alışkanlıkları bu denli yoğun değildi. En zor şey insanların alışkanlıklarından vazgeçmesini sağlamaktır.

Yine buna örnek, Google bana göre facebook kadar başarılı olabilecek bir sosyal ağ sitesi olan Google+ ‘ı yaptı fakat facebook ‘un yanına dahi yaklaşamıyor. Çünkü insanların alışkanlıklarından vazgeçmesini istiyorsanız, onlara çok daha iyisini vermeniz gerek. Birini üzerinde olmaktan memnun olduğu attan indirmek istiyorsanız karşısına geçip “gel bu eşeğe bin” hatta “gel bu ata bin” demeniz durumunda inmez, “gel bu arabaya bin” demeniz durumunda iner.

Dolayısıyla bugün Google ‘ı tahttan indirmek için bir arama motoru yapacak olan kişi, bir çoğumuzun hayal dahi edemeyeceği bir arama motoru yapması lazım. Örneğin sizinle konuşabilen bir arama motoru. Facebook ‘u tahtından indirmek için sadece sizin sevebileceğiniz paylaşımları sunan ve ruh halinize göre tam görmek istediklerinizi size gösteren bir sosyal ağ sitesi yapması lazım. Bu da çok ileri bir teknoloji gerektirir.

Uzun lafın kısası, ilk olmak her zaman yeterli değildir, aynı zamanda en iyisi olmak da önemlidir. Hem Google hemde facebook bunun bilincinde oldukları için kendilerini sürekli geliştirmeye çalışıyorlar. Çünkü onlarda biliyor ki, eğer kendilerini geliştirmeye devam etmezlerse, bir gün onların tahttan birilerini indirdiği gibi, birileri gelir onları tahttan indirir 😉

Neden Para Kazanamıyoruz?

Herkesin derdi para kazanmak, ayda en az asgari ücretin iki katını elde etmek, bir yılda en azından bir araba alabilmek falan. Peki ben size desem ki “para kazanmak aslında çok kolaydır“, çoğunuzda böyle demem durumunda “ya abi dalga geçme, para kazanmanın nesi kolay, ekmek aslanın ağzında” dersiniz. Peki neden böyle düşünüyoruz ve neden para kazanamıyoruz?

Çuvaldızı kendime batırarak söylüyorum, çünkü her zaman kolay ve çok para kazanmayı istiyoruz. Günde 2-3 saatimizi harcayalım, ayda elimize 5-6 bin lira para geçsin istiyoruz. Yorulmak, rahatımızdan feragat etmek, oyunlarımızdan, dizilerimizden uzak kalmak, karizmamızı çizdirmek, zora gelmek, sıkıntıya girmek istemiyoruz. Hep çok para sahibi olup, lüks ve rahat içinde yaşayanlara özeniyoruz, onlar gibi yaşamak, oturduğumuz yerden para kazanmak istiyoruz. Dolayısıyla sürekli “nasıl rahatımı bozmadan garanti ve çok para kazanırım?” diye düşünmekten para kazanamıyoruz.

çok para kazanmakBu noktaya kadar yazdıklarımı okuyup “ne rahatı be abi, ayda bin küsür TL kazanmak için sabahtan akşama kadar anamız ağlıyor, derdimiz rahatlık değil para kazanmak” diyenler vardır. Bunu söyleyen kişiye “ben ayda 3 bin TL kazanabileceğiniz bir iş modeli söyleyeyim” demem durumunda balıklama atlaması lazım. Tamam o zaman size ayda 3 bin TL para kazanabileceğiniz bir iş modeli; seyyar simitçilik. Daha bundan bir kaç sene günde 100-150 TL civarında kazandıklarını çeşitli haberlerde söylemişlerdi, hatta simitçi olmayan bir haberci 1 günlük simitçilik yapmıştı. Sabaha karşı 4’te kalkacaksınız, gideceksiniz fırından simitleri alacaksınız, sabah 6’da işlek bir caddeye dikileceksiniz, akşama kadar simit satacaksınız, ayda 3 bin TL civarında para kazanacaksınız. Hiç öyle 4 yıllık üniversite bitirmeye, mühendis olmaya, yabancı dil bilmeye hatta yurt dışında master yapmaya gerek yok. Eğer tek derdimiz para kazanmak ise yarın başlanabilir bu işe çünkü çok muazzam bir sermayeye de ihtiyaçta yok.

Fakat başlamayız. Çünkü bizim amacımız para kazanmaktan ziyade kolay yoldan, rahat ve çok para kazanmak. Simitçilik yapmakta hem karizmamızı sarsar hemde kolay ve rahat yoldan para kazanma imkanı sunmuyor. Hadi simitçilik olmasın, su olsun, meşrubat olsun yada başka bir şey olsun.

Bu simitçilik yada benzeri örnekler biraz meşhur örnekler. Etrafımdan bir örnek vereyim. Benim bir tanıdığım, sabah işe gidiyor, akşam eve gelip pasta yapıp satıyor. Çalıştığı işten ayda bin TL, pasta işinden ayda 4 bin TL civarı kazanıyor. Üstelik 6 ayda bu noktaya geliyor. İlk önce yeğenine pasta yapıyor, internete koyuyor, sonra siparişler almaya başlıyor. Benim bir yılda kazandığımın 2 katını, 6 ayda kazanmış. Üstelik yazılım bilmez, etmez =) Fakat çok çalıştığını, işten yorgun argın gelip, bazen sabah 6’ya kadar pasta yaptığını da belirtmek gerek. “E işten ayrılsın sadece pasta ile uğraşsın” diye düşünüyoruz ama insanlarla iletişim halinde olmak, sosyalleşmekte gerek.

Yeni Yazılım Dili ve Platform

İnceden yeni yazılım dili ve platform meselesine de değinelim. Yeni yazılım dili yada platform için kendinizi geliştirip, o işten çok para kazanmanın garantisi yoktur. Google bugün dünyanın en büyük şirketi, bedavaya bile çalışacak milyonlarca insan çıkar. Kurulduğu dönemde çalışanlarına hisse veriyorlardı, halka arzı gerçekleştikten sonra çalışanları zengin oldu. Şimdi ben size desem ki, “gençler bir şirket kuruyorum, maaş yok, şirketten hisse vericem. Şirket büyüyüp, çok para kazanıp, halka arzı gerçekleştikten sonra sizde zengin olursunuz“. Bunu hiç kimse kabul etmez. Çünkü şirketin büyüyüp, çok para kazanıp, sizi de zengin edeceğinin garantisi yok.

Aynı şekilde bugün yeni çıkan bir yazılım diline, bugünden kasıp, ileride bu yazılım dilini öğrenen kişilerin çok para kazanacağının da garantisi yoktur. Belki o yazılım dili hiç tutulmayacak, kimse tarafından tercih edilmeyecek… O zaman büyük ihtimalle boşuna öğrenmiş olacaksınız. Aynı şey bir platform içinde geçerlidir. “Ya tutarsa” kafasıyla da hareket edilmez bu işte. Neticede aylarınızı belki de yıllarınızı harcayacaksınız o yazılım dilini öğrenmek, o platforma bir şeyler geliştirebilmek için. Neticesinde sadece o yazılım dilini iyi biliyor olmanız da zengin olmanız konusunda garanti değildir. Dolayısıyla küçük bir ihtimal için büyük tavizler vereceksiniz.

SONUÇ

Söz konusu para kazanmak olunca mevzu bitmez. İnternet çağında yaşıyoruz gençler. Para kazanmak için en temel ihtiyaç olan insanlar ile iletişim konusunda en rahat dönemdeyiz. Bir tıkla milyonlarca insana ulaşma imkanı var. Fakat biz kolay yoldan çok para kazanmak istiyoruz.

O yüzden yazılıma bu kadar çok ilgi var. Çünkü bilgisayar başında oturup, bir tane uygulama yapıp, bir tane web sitesi yapıp para yağacağı zannediliyor ve ben sürekli bunun bu kadar kolay olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Para kazanmak kolaydır, rahat para kazanmak zordur. Yazılımı da oturduğunuz yerden, bilgisayar başında takılarak çok para kazanma imkanı sunan bir iş gibi görüp istemeyin. Ben 10 yıldan fazladır yazılım ile uğraşıp kafa çürütüyorum, yazılımın y’si ile uğraşmayan, hatta üniversite mezunu bile olmayan kişiler, bir alan bulup, o alanda fark yaratıp bir yazılımcının kazandığının kat ve kat fazlasını kazanabiliyor. Amacınız para kazanmaksa o zaman yapabileceğiniz çok iş var. Yok, amacınız rahat yoldan çok para kazanmaksa o zaman ALLAH yardımcınız olsun =)

Ayrıca Kodcu Herif 'te yer alan aşağıdaki konulara da göz fırlatabilirsiniz =)

Bilinmeyen Bilişim Kitabı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir