Lisede ders notlarının kötü olması nedeniyle, liseyi açıktan bitirip üniversitede yazılım öğrenmeyi düşünen kardeşimizin sorusunu cevaplıyoruz.
SORU:
Abi merhaba nasilsin seni severek takip ediyorum. Abi benim sıkıntım ben ikilemde kaldim küçükken hep yazilimci programci olmak isterdim çalışarak bir ticaret lisesinde bilişim teknolojileri Bölümü okuyorum. Çok fazla zayifim var sinifta kalma korkusuyla aciga geçmeyi düşünüyorum ve sayisalda ek olarak kotu 🙂 ben ne yapacağımı bilmiyorum çok seviyorum ve istiyorum ama zayiflar yuzunden ve sayısal yuzunden yazilimcilik sanki benden uzaklaziyor. Abi ne yapacağım gerçekten çok ama çok stres yapıyorum ve psikolojik olarak da kotuyum. Ben açığa gecip duz olarak üniversite sinavina kadar aciktan devam ettirip üniversite de yazilim okuyim diyorum o zamana kadarda zaten kendimce algoritmami ve yazılım bilgimi gelistiririm diye düşünüyorum bana bi yol goster abi lutfen ALLAH`a emanet ol abi kendine iyi bak.
CEVAP:
Öncelikle benimle ilgili güzel duygu ve düşüncelerin için teşekkür ederim kardeşim. Sorusunu okuduktan sonra açıkçası başlık ne olsun diye uzunca bir süre düşündüm. Çünkü birden fazla konu başlığı içeriyor sorun.
Sorunu okuduktan sonra Büyük İşler Yapmayı İstemek başlıklı soru geldi aklıma. Her ne kadar birebir olmasa da benzer noktalar var ve verdiğim cevapta sana yararı olacağını düşündüğüm noktalar var. O yüzden mutlaka okumanı tavsiye ediyorum. Cevabım o konuya benzer olacak, bir abin olarak gerçekleri söylicem, umarım kırılmaz ve alınmazsın. Zira ben, bana soru soran bütün kardeşlerimin iyiliğini istiyorum ve gerçekten kendilerini kardeşim gibi görüyorum. Umarım söylediğini yapar ve benim cevabımı dikkate alarak hareket edersin.
Bugünün İşi
Sen şimdi diyorsun ki “ben yazılımcı olmak istiyorum ve bilişim teknolojileri bölümü okuyorum“. Bu noktaya kadar ne güzel diyor insan. Sonra devam ediyorsun “çok fazla zayıfım var, sınıfta kalma korkusuyla açığa geçmeyi düşünüyorum“. İşte bu noktada insan ister istemez “Haydaaa!!!” diyor.
Ne güzel bir bölüm okuyorsun fakat derslerine çalışmıyorsun. Peki açığa geçmen durumunda sana “Madem açığa geçtin, buından sonra derslerine çalışmana gerek yok, yüksek notlu diploman garanti, merak etme” demeyecekler ki … Orada da çalışman gerekecek ve muhtemelen çok daha fazla çalışman gerekecek. Peki ne değişecek de bugün yapman gerekip de yapmadığını, açığa geçtikten sonra yapacaksın … Ben cevabını vereyim; Hiç bir şey değişmeyecek.
Senin şu anda yaptığın şey kardeşim şu; “Şu bulunduğum konumdan kurtulayım da, ondan sonrası önemli değil“. Fakat çok önemli. İçinde bulunduğun durumun kötü olduğunu düşünüp, ondan kurtulmaya çalışarak daha kötü bir durumun içine sokmayı düşünüyorsun kendini.
Açıktan Lise Bitirip Üniversitede Yazılım Öğrenmek
Hadi diyelim Bilişim Teknolojileri bölümünü bıraktın. Açıktan liseyi bitirmeye niyetlendin. O süre zarfında ne yapacaksın. Evde oturarak ders çalışmak istesen olmaz. Çünkü kafan sürekli başka yerde olacak. Arkadaşların her gün okula gidecek, belli bir ortamda olacak, öğretmenlerden ders alacak, sen evde aile bireylerinle oturacaksın, onlarla sorun yaşayacaksın ve kendi kendine ders çalışmaya çalışacaksın. Emin ol şu anki durumundan daha rahat ve kolay olmayacak.
“Evde oturmayayım, hem çalışayım hemde okuyayım” desen o da çok zor. İşten yorgun argın geleceksin, dinlenmek isteyeceksin, ders çalışmak ölüm gibi gelecek, ki zaten mevcut şartlarda çalışmıyorken o zaman hayatta çalışmayacaksın.
İyi kötü bir şekilde açıktan liseyi bitirdin diyelim (ki notların kesinlikle mükemmel olmayacak). Bu sefer karşına üniversite sınavı gelecek. Orada karşına çıkan sayısal ve sözel dersleri nasıl yapacaksın … Yüksek notlar nasıl alacaksın … Hepsini geçtim üniversitede yazılım öğrenmeni sağlayacak bir bölüme nasıl gideceksin …
“Bilgisayar Programcılığı bölümüne” giderim diyorsan unut onu. Orada zaten “Ben yazılımcıyım” diyebileceğin seviyede yazılım öğretmiyorlar. Anca Bilgisayar Mühendisliğine yada Yazılım Mühendisliğine gitmen lazım, ki bu bahsettiğin şartlarda imkansız.
Sayısalı Kötü Olanın Yazılım Öğrenmesi
Daha öncede bir soruya verdiğim cevapta belirttim. Lise yada üniversitedeki sayısal ders notlarınıza bakarak kendinizi değerlendirmeyin. Çünkü okulda yada dershanedeki şartlar nedeniyle yada hoca nedeniyle veya o konuya ilginizin olmaması nedeniyle sayısal dersleriniz kötü olabilir.
Zaten benim inancım bugün ülkemizde matematik yada sayısal derslerinde başarısız olanların yarısından çoğunun başarısız olma nedeni temelde yatıyor. Daha ilk okuldan başlıyorlar çocukların kafasına “sayısal zordur, sayısalı yapıyorsa helal olsun” diyerek sayısal derslerden korkutmaya. Adam gibi bir uğraşın, adam gibi bir çalışın bakalım gerçekten sayısalı yapamıyor musunuz …
Benimde lisede sayısal derslerim kötüydü. Hatta Lise 1 ve 2’de matematikten kalmıştım. Fakat 3. sınıfta yumurta kapıya dayandığı için Matematik sınavına sadece 2 gün çalıştım ve o sınavdan 75 alarak dersi geçtim. Dolayısıyla matematik yada sayısal derslerinizde başarılı olamama nedeniniz sayısalda kötü olmanız değil, derslere gereken hassasiyeti göstermemeniz.
Sınavlar ortalama 2 ayda bir yapılıyor. Bu 8 hafta anlamına geliyor. Sadece 1 hafta önceden, başarılı olmak istediğiniz derse, günde 1 saatinizi ayırarak, gerçekten sınavdan geçmeyi isteyerek, “öğrenemiyorum, beceremiyorum, anlamıyorum” diye bahanelerin arkasına sığınmayarak ders çalışın, ben inanıyorum ki akli dengesi yerinde olan herkes o sınavdan başarılı not alır.
Fakat gençler siz oyunların, sosyal medyanın başından kalkmayıp, telefonu elinizden düşürmeden arkadaşlarınızla mesajlaşıp ders çalışmıyorsanız o zaman “sayısalda kötüyüm, yapamıyorum” demeyin. Sizin derdiniz yapamamak değil yapmamak. 1 Kilo ağırlığı kaldıramamak ile 1 kilo ağırlığı kaldırmamak arasında ciddi fark vardır. Sizinkisi ağırlığı kaldıracak gücünüzün olmasına rağmen kaldırmamak anlamına geliyor.
SONUÇ
Benim çok sevdiğim ve çok sık kullandığım bir laf vardır; İyileşmek istemeyen hastayı hiç bir doktor ve ilaç iyileştiremez. Burada 1.000 kelimeye yakın bir cevap yazdım. Bin değil 10.000 hatta10 Milyon kelimelik cevapta yazsam, siz çalışmazsanız, bir şeyi başarmayı, yapmayı gerçekten istemezseniz asla benim yazdıklarımın bir anlamı yada faydası olmaz. Kimsede size oturduğunuz yerden istediğinizi ayağınıza getirmez.
Hasta ilgisi beklemeyin gençler. “Çok kötüyüm, çok karamsarım, bunalımdayım, her şey çok kötü, hayat çok acımasız” diyerek hayatın yada birisinin sizin isteklerinizi, siz hiç çalışmadan size sunmasını beklemeyin çünkü beklediğinizin karşılığını asla alamayacaksınız. Masal dünyasında yaşamıyorsunuz, bir peri gelip sizin 3 dileğinizi yerine getirsin. Okuyacaksınız, içinde bulunduğunuz şartların kıymetini bilecek ve daha iyisi için çalışacaksınız. İstediğiniz şeyi elde etmek için çalışmak ve onu elde etmek için uğraşmak zorundasınız. Aksi halde asla onu elde edemezsiniz.
Ayrıca Kodcu Herif 'te yer alan aşağıdaki konulara da göz fırlatabilirsiniz =)
