Büyük İşler Yapmayı İstemek

Büyük İşler Yapmayı İstemek

Türkiye ‘ye damga vuracak çok büyük işler yapmayı isteyen bir kardeşimizin sorusunu cevaplıyoruz.

SORU:

öncelikle merhaba abi ben lise 2. sınıf öğrencisiyim meslek lisesinde okuyorum hedeflerim büyük neden diye sorarsanda amacım yerli malı ekran kartı ram işlemci vb üretmek ve büyük yazılımlar kurmak ve türkiyede bir bilişim devrimi yapmak amacım gerçekten çok büyük ama ne yapacağım bilmiyorum bunlar nasıl olacak nedense çok meraklıyım ama bişeyler yapamıyorum ben burdan üniversiteyi nasıl kazanacağım kazansam gitsem okuyabilirmiyim okusam iş bulabilirmiyim sonuç olarak sermayem yok ama fikirlerim çok fazla aklımda bir sürü proje var ama nasıl gerçekleştireceğimi bilmiyorum ne yapmam lazım herhangi bir yazılım dili bilmiyorum nasıl öğrenicem cebimde 5 kuruş param yok destek çıkanda yok eğitim seti alamam internette adam akıllı video yok kitaptanda bir şey anlamıyorum nasıl öğrenicem eğer bir şeyler yapabilirsem yatırımcı bulabilirmiyim bıktım artık avrupalıların amerikalıların mallarını kullanmaktan bide bizim ülkemizin telefonu bilgisayarı tableti olsun sence bunları gerçekleştirebilirmiyim gerçekleştirebilirsemde nasıl yaparım teşekkürler ?

CEVAP:

Standart soru cevaplamada kullandığım başlıkları, yazım ve cümle yapılarını bir kenara bırakıyorum bu konuda. Direk içimden geldiği gibi cevap vericem.

Makalelerime “abi şevkimizi kırıyorsun”,”abi yazılımcı olmak istiyordum vazgeçtim” tarzında yorumlar geliyor. Gençler ben bu zamana kadar hep tecrübelerimi ve gözlemlerimi yazdım. Başvuru yaptığım işleri, oralardan aldığım cevapları, girdiğim işleri, oralarda yaşadığım maaş, sigorta, sosyal haklar gibi yaşattıkları sıkıntılara dair deneyimlerimi ve benim gibi yazılımcı olan arkadaşlarımın yaşadıklarını yazıyorum makalelerimde.

Bende bu kardeşim gibi kendimi bildim bileli hayaller kurdum ve kurmaya devam ediyorum. Ben yazılıma başladığım dönemde yazılımcılık için “geleceğin mesleği” diyorlardı. “Türkiye’de 2.000 yazılımcı açığı var, yeterli yazılımcı olmadığı için Hindistan’dan yazılımcı ithal ediliyor“, “geleceği en parlak, en çok eleman aranılan meslek” diye haberler çıkıyordu. E sende doğal olarak düşünüyordun “ulan piyasada acayip şekilde yazılımcı aranılıyor, yazılımcı olursam havada kaparlar beni, çok kral maaş alırım“. Zaten temel bilgim vardı, dedim “kendimi geliştireyim, adam gibi öğreneyim, bir yazılımı tek başıma yapacak, bir işte çalışacak seviyeye geleyim“.

Gittim evimden yurdumdan 6 ay uzakta kalıp, bir dünya para bayılıp bu işin eğitimini aldım. Kendimi de baya bir geliştirdim. “Hah! Artık yazılım firmalarında işe başlayabilirim” dedim. Başvuru yaptığım, isimli bir yazılım firması yaptığım projeyi gördüğünde beni direk işe aldı. Asgari ücretten hallice bir maaş teklif etti. Dedim “firmada yazılımcı olarak deneyimim yok, deneyim kazanayım, ondan sonra daha adam gibi bir işte, daha adam gibi bir maaşla çalışırım“. Çük kadar maaşa anlaşmış olmamıza rağmen işe girdiğim günden itibaren 2 ay boyunca 5 kuruş para verilmedi.

Uzun uzun anlatmıcam, Bunun gibi bir dünya şey başıma geldi. Saymakla bitmez. Ben yazılımcı olup binlerce lira para kazanma hayalleri kurarken, yazılımcı arayan firmalar bir sürü kritere sahip olmanı istemelerinin yanı sıra sana teklif ettikleri maaş, lise mezunu bir garsonun bir aylık kazancından daha az.

Büyük İşler Başarmak

Tam bu soruya hitap eden bir makalem var, okumayanlar okusun: Garajımız Olsaydı Bizde Google Yapardık. Burada yazılanları uzun uzun anlatmanın anlamı yok.

Günümüz dünyası maalesef acımasız gençler. Siz büyük bir şirkette sıradan bir eleman olarak işe başlarsınız, kapısından girerken dersiniz ki “ulan çok çalışıcam, gece gündüz bu şirkette iyi yerlere gelmek için uğraşıcam, ne gerekiyorsa yapıcam“. Fakat daha sana ilk günlerde derler ki “Mühendislik diploman yok, o yüzden g*tünü de yırtsan burada bir b*k olamazsın“. Sen ister yazılımcı ol, ister Türkiye’nin sayılı zeki adamlarından ol, ne olursan ol, bir kağıt parçasına bakarak sana söylerler ne olup ne olamayacağını. E mevki sahibi olamadıktan sonra aldığın ücretle de ay sonunu nasıl getiricem hesapları yapan adam olursun.

Bende elbette büyük işler başarmak istiyorum. Ailemi, sevdiklerimi iyi bir hayat standardına kavuşturmak istiyorum. Yaşım 30’a geldi, bunca sıkıntı yaşadım, bunca engel gördüm fakat inancımı kaybetmedim. Elbet olacak bir gün. Fakat beklemeyle, çabalamadan olmaz. Bir bina yapılırken temelden başlanır, önce temelin nasıl yapılacağı düşünülür ve temel yapılır. Çatıdan başlanmaz.

Ben demiyorum ki “uzay mekiği yapma hayali kurmayın“. Fakat önce bunu yapabilme potansiyeliniz var mı? Maddi ve manevi imkanlarınız neler? Bilginiz neler? Öğrenmeniz gereken şeyler neler? Yani bir uzay mekiği yapmak istiyorum diyorsanız önce kendinize bunu yapmak için nelere sahip olmanız gerektiğini sorun ve bu soruları türeterek işin temeline inin. Çok para mı lazım? O zaman önce o çok parayı nasıl elde edeceğinizi bilin ve onu elde etmeye çalışmaktan başlayın. Çok para kazandınız mı? Ondan sonra uzay mekiğini yapmak için ne gerekiyorsa o soruyu sorun ve o sorunu halledin.

Kardeşim, çok fazla kişisel gelişim kitabı okumuş adamım ben. Bütün kitaplarda “yaparsın sen, aslansın sen, bak kimler neler yaptı, yürü be koçum benim” tarzında gazlar verilir. Elbette insan her istediğini, gerçekten istedikten sonra yapabilir. Fakat hiç küsme, kırılma, darılma ama sen daha hedeflediğin şeye nasıl ulaşacağını kendin bilmiyorsan bir başkası sana hayatta yardımcı olamaz. Üniversiteyi bile kazanıp kazanamayacağını, kazansan bile bitirip bitiremeyeceğini bilmemenin yanı sıra hiç bir bilgin birikimin yok. Diğer yandan internet çağında yaşayan, bilginin su gibi aktığı bir dönemde bilgiyi temin edememekten şikayet ediyorsun. “Herhangi bir yazılım dili bilmiyorum. Nasıl öğrenicem? Cebimde 5 kuruş param yok. Destek çıkanda yok. Eğitim seti alamam. İnternette adam akıllı video yok. Kitaptanda bir şey anlamıyorum. Nasıl öğrenicem?” gibi sorular soruyorsan o zaman hiç kusura bakma bende sana bir abin olarak dürüst olucam ve “sen yapmak istediğin hiç bir şeyi yapamazsın” demek zorunda kalıcam. Çünkü sen sadece istiyorsun fakat bunun karşılığında hiç bir şey yapmak istemiyorsun. İhtiyacın olan şeyleri alabilmek için paraya ihtiyacın var fakat para kazanmak istemiyorsun. Paran olsa bile öğrenmek istemiyorsun. Çünkü gerçekten istesen “param yok, destek yok, kitaptan anlamıyorum” demezsin. İstedikten sonra parada bulursun, kitaptan da öğrenirsin.

Hayatımdan Bir Örnek

Sana kendi hayatımdan basit bir örnek anlatıcam. Tamda senin yaşında yani lise 2’ye giderken kitapçıda bir kitap gördüm ve satın alıp okumak istedim. Kitabın fiyatı o zaman 7 liraydı, bugün için taş çatlasın 15 lira olsun … Babama gittim ve dedim ki; “Baba ben kitap almak istiyorum, bana 7 buçuk lira verir misin?” babam bana cevap olarak “Sen önce ders kitaplarını oku” dedi ve bana 7 lirayı vermedi. Ben okul harçlığı olarak 1,5 TL alıyordum. Okulum eve 5 kilometre uzaktaydı. Her gün dolmuşa git-gel 1,20 TL veriyordum. 5 gün boyunca sabah 1 saat erken kalkıp evden okula, akşamda okuldan eve yürüdüm. Şu anda o kitap benim kitaplığımda duruyor.

Lise sonda web sitesi yapma konusunda kendimi geliştirmek istedim. O dönemde hostingler şimdi ki gibi ucuz değildi. Şimdi bir yıllık hosting parasına o dönemde 1 ay hosting alabiliyordun. Bana verilen harçlıkla yemek almıyordum, biriktiriyordum. Arkadaşlarım karşımda döner ekmeleri mideye gömüyorlardı, ben seyrediyordum. Daha bunun gibi çok örnek sayarım sana.

Ben bilmiyor muydum “babam bana para vermedi, o yüzden kitap alamadım” demeyi … Ben bilmiyor muydum “bana destek olmadılar yoksa ben acayip işler başarıp, acayip yerlere gelirdim” demeyi. Bu bahane üretmekten, kendini yada başkalarını kandırmaktan başka bir işe yaramaz. Kimse sana “Aaa! Destek olmadılar mı? Al o zaman sana 1 milyon dolar, hayallerini gerçekleştir” demez. İmkansızlıklarından imkan yaratmak senin görevin. Başkasının senin hayallerini gerçekleştirmesini beklersen çok beklersin.

Görsel eğitim seti mi almak istiyorsun? Kimse destek olmuyor mu? Parasızlıktan perişan durumda mısın? Son derece basit bir çözüm sunucam sana; Git birinden borç al, bir kasa limon alıp pazarda 2 katı fiyatına sat. Kazandığın parayla hem borcunu öde hemde bir kasa daha limon al ve yine limonları 2 katı fiyata sat. Kazandığın paranın yarısını koy cebine, diğer yarısıyla bir kasa daha limon al ve 2 katı fiyatına sat. Ta ki görsel eğitim seti alacak paraya kavuşana kadar. Fakat bahanelerin arkasına sığınırsan anca kendini kandırırsın.

Bende diyorum “piyasa şartları kötü, destek yok, imkanlar yok” ama bu imkansızlıklardan nasıl kurtulacağımı da düşünüp, imkansızlıkları imkanlı kılmak için uğraşmaktan vazgeçmiyorum.

SONUÇ

Gençler, başarmak yolunda önünüzdeki tek engel sizsiniz. “Öğrenemiyorum, yapamıyorum, destek yok, kaynak yok, yoksa çok acayip işler yapıcam” derseniz anca kendinizi kandırırsınız. Önce önünüze gerçekleştirebileceğiniz hedefler koyun. O hedefi gerçekleştirdikten sonra yeni bir hedef belirleyin. Uzay mekiği yapmak istiyorsanız önce bir motor yapın. Sonra bir motosiklet yapın. Sonra araba yapın. Sonra uçak yapın. Sonra uzay mekiği yapın. Türkiye ‘de bunlar için imkan bulamıyorsanız imkan sahibi olan başka bir yere gidin. Emeklemeden uçma hayalleri kurmayın. İlk denemenizde yere çok sağlam çakılır bir daha ayağa kalkamazsınız.

Ayrıca Kodcu Herif 'te yer alan aşağıdaki konulara da göz fırlatabilirsiniz =)

Bilinmeyen Bilişim Kitabı

4 comments

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir