Matematiği Sevmek İçin Tavsiyeler

Matematiği Sevmek İçin Tavsiyeler

Bilgisayar mühendisliği okumak isteyen fakat matematik ile arası iyi olmayan kardeşimizin matematiği sevmesi için gerekli tavsiye talebini cevaplıyoruz.

SORU:

Abi merhaba . Bugune kadar senin gibi birine bu sorulari sormak istedim hatta sordum ama cevap vermediler . Neyse abi ben 5 puan uzerinden 3.5 puan olan anadolu lisesinde 2. Sinifim abi simdi ben bilgisayar muhendisligi istiyorum ama her sey istemekle de olmuyo . Abi benim matematikle sorunum var bi de fizikle ama fizik yine geciyorum ama matematikten gecemiyorum anasini satiyim . Abi diger derslerimle pek bi sorunum yok aslinda suan bi bilg. Muhendisi abi videosunda ilk once ingilizce ogrenin dedigi icin ingilizce kursuna basladim yani istiyorum ve bu yolda biseyler yapmak harcamakta istiyorum. Telefon ve bilgisayarda sadece oyun oynayip face twitterda dolasmak istemiyorum . abi bu 2 sene pek derslere onem vermedim sadece sinavlardan once yarim yamalak calismayla 65 irtalama ve ustu yapiyorum senin matematik yapabilme ve bu yolda ilerleyebilmem icin her turlu tavsiyeni dikkate alicam . He bu arada bu zamana kadar hic yazilim adina bisey ogrenmedim eger matematikle arami duzeltebilcek tavsiyeler verirsen insallah ona da bi yerden basluycam simdiden tesekkurler abi .

CEVAP:

Daha öncede bir kaç soruda bu konuya değindim. Matematik aslında sizin çocuk yaşta bilinç altınıza yerleştirilen korkular nedeniyle zor geliyor. Hepimiz okul sıralarına oturduğumuz günden itibaren matematiğin zorluğunu düşünmemize neden olan şeyler yaşamışızdır. Örneğin, “Ahmet matematikten yüksek not almış, aferin Ahmet ‘e” gibi bir cümle, matematiğin çok zor bir ders olduğunu ve Ahmet’in zoru başardığını düşündürür.

Buna benzer bir şekilde daha ilkokulda iken çarpım tablosunu bilmek çok büyük bir başarı gibi gösterilirken, bilmemek o kadar da büyük bir sorun olarak gösterilmez. Çünkü zor olduğu düşünülür ve düşündürülür.

Bunlar ve bunlara benzer daha sayılabilecek bir sürü yaşanmışlıklar nedeniyle matematik hep zor, başarması kolay olmayan, sevilmeyen ders gibi görülür. Halbuki sevdikten, ön yargılardan kurtulduktan ve başarmak istedikten sonra çok zevkli bir derstir.

Çalışmıyoruz

Kendimden örnek vericem. Ailevi nedenlerden dolayı başarılı başlayan okul hayatım kötü devam etti ve bende bir çok kardeşim gibi başta matematik olmak üzere bir çok dersten kötü notlar almaya başladım. Lise döneminde matematik derslerinde hep kötü not aldım. Son sınıfta şöyle bir sistem vardı; Eğer 3. sınıfta matematik dersinden 5 üzerinden 3 ‘ün üstünde bir not alırsanız bir önceki sınıfın matematik dersinden otomatik olarak geçiyorsunuz. Yani bir taşla iki kuş vurmak söz konusuydu.

Bu bir fırsattı ve sınavdan 2 gün önce çalışmaya başladım. Bu iki günde toplam 9 saat kadar matematik çalıştım. Sonuç olarak matematikten 5 aldım ve hem bulunduğum sınıftaki matematik dersinden hemde bir önceki sınıfın matematik dersinden geçtim.

Şimdi şöyle bir düşünüyorum da, 2 ayda bir matematik sınavı oluyorduk. 2 ayda 60 gün yani 1.440 saat var. Ben her sınav döneminde bu 1.440 saatin sadece 9 saatini çalışmaya ayırmadığım için matematikte sıkıntılar çektim …

9 saatin yetmediği durumlar olabilir ama söz konusu matematik ve 1.440 saat olunca değil 9, 90 saat bile komik kalır böylesine önemli bir konuda için … Dolayısıyla matematiği sevmeyen, başarılı olamadığını söyleyen kardeşlerim dürüst bir şekilde kendilerine sorsunlar; Acaba başarılı olmamı gerektirecek kadar çalışıyor muyum da başarılı olamıyorum? 

Hadi Oyun Oynayalım

Hepimiz az yada çok oyun oynuyoruzdur. Bu oyunlarda puan kazanmak, bölüm geçmek ve benzeri hedeflerde başarılı olmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bazen bunun için saatlerce, günlerce oyun başından kalkmıyoruz. Şimdi şöyle bir oyun var;

Oyun bölümlerden oluşuyor. Bölüm boyunca çeşitli engeller aşmanız gerekiyor. O engelleri aştığınızda puan kazanıyor ve güçleniyorsunuz. Ne kadar güçlenir iseniz bölüm sonunda karşınıza çıkacak canavarı yenme şansınız artıyor. Tüm bölümleri en iyi şekilde aşarsanız oyunu en başarılı şekilde bitirmiş oluyorsunuz.

Düşünüldüğünde ne kadar zevkli ve insanda oynama isteği uyandıran bir oyun gibi görünüyor değil mi? Hatta çoğumuz buna benzer oyunları çok zevk alarak oynamışızdır. Peki size “bunun matematikten hiç bir farkı yok” desem çoğunuz anlam veremez hatta bu benzetmeyi saçma bulursunuz. O zaman bir daha düşünelim;

Matematik dersinde de “sınav” adı altında bölümlerden oluşuyor. Her bölümde karşınıza, o bölüme ait algoritma, trigonometri, geometri, sinüs adı altında engeller çıkıyor. Bu engelleri en iyi şekilde öğrenirseniz, bölüm sonundaki canavarı yani sınavı en iyi şekilde geçme yani yenme şansınız oluyor. Tüm bölümleri yani sınavları en iyi şekilde geçerseniz oyunu yani matematiği en iyi şekilde bitirmiş oluyorsunuz. Böyle düşününce matematik zevkli geldi değil mi … 🙂

Bu düşünce yapısını sadece matematik için değil, diğer sevmediğiniz yada başarılı olmakta sorun yaşadığınız, fizik, coğrafya, edebiyat, biyoloji ve daha akla gelebilecek bir sürü derste de uygulayabilirsiniz.

ile İlgili Tavsiyeler

*Bu konuyu okuyan hemen hemen herkes okul hayatına çoktan başlamış kişilerdir. Bu nedenle okula başlama öncesi verilmesi gereken tavsiyeleri, kısmet olur da ileride bir yuva kurduklarında çocuk sahibi olacak olan kardeşlerime ve zaten çocuk sahibi olan ebeveynlere veriyorum.

Okul hayatına başlayacak olan çocuklara kesinlikle matematiğin zor olduğuna dair bir düşünce aşılamayın, aşılanmasına da engel olun. Örneğin bir yakınınızın asla “matematikten bile 5 almışsın, helal olsun” tarzında bir cümle kurdurtmayın. Tebrik ve taktir etmek güzel şeydir fakat belli bir şeye vurgu yapmak o şeyin zor olduğunun düşünülmesine neden olur.

*Matematikte dersleri kötü olan kardeşlerim ise, her konuda olduğu gibi matematikte de programlı çalışmaları gerekiyor. Bir haftada bulunan 168 saatin sadece 2 saatini matematiğe ayırıp, o hafta gördüğünüz dersleri tekrar edin. Sınavdan en az 1 hafta öncede, her gün 1-2 saatinizi ayırarak sınav konularına çalışın.

*Ders, derste öğrenilir. Dersi dinlemeyip, evde öğrenmeyi düşünmeyin. Derste hocanın anlattıklarını anlamaya çalışın. Anlamadığınız noktaları hocalarınıza sorun.

*Asla ama asla “yapamıyorum, çok zor, başaramayacağım” tarzında düşünmeyin. Çünkü bu düşünceler sizin sahaya çıkmadan yenilmenizi sağlayan düşüncelerdir.

*Kendinizi ödüllendirin. Örneğin, “matematik sınavından 5 üzerinden 5 alırsam şunu yapıcam / alıcam” tarzında bir hedef koyun. Çoğu kardeşim maddi anlamda çok geniş imkanlara sahip değil ve hemen hemen hepsinin bir isteği var. Bu nedenle onlara tavsiyem aileniz ile konuşun ve çok istediğiniz bir şey için “matematikten 5 alırsam bana bunu alın” deyin. Makul bir istek olduğu taktirde buna destek vermeyecek aile yoktur.

SONUÇ

Netice olarak matematiği sevmeme nedeniniz sizin bilinç altınıza yerleştirilen korkulardır. Olay tamamen sizin bakış açınızdan ibaret. Eğer matematiği zevkli görürseniz, başarmaktan zevk alırsanız, hırs yaparsanız, korkmazsanız yapamamanız için hiç bir neden yok.

Bu hayat sizin, başarılı olmakta sizin elinizde 😉

Ayrıca Kodcu Herif 'te yer alan aşağıdaki konulara da göz fırlatabilirsiniz =)

Bilinmeyen Bilişim Kitabı

1 comment

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir