Çok fazla girişimci konferansı izleyip, makalesini okudum ve takip etmeye devam ederim. Kim ne noktadan başlamış, ne hatalar yapmış, ne doğrular yapmış, nasıl iyi bir noktaya gelmiş hep merak etmişimdir. “Belki bir gün bir fikri hayata geçiririz ve başarılı olanların tecrübelerinden faydalanırız” diye düşünürüm hep.
Böyle kişileri rol model alabilmek için genel kesime yakın kişiler olması gerekir. Yani şu anda girişimcilik yapmak isteyen kişiler babası asgari ücret yada civarında kazanan, kendisi çok muazzam bir okul bitirmemiş kişiler. Buna karşılık, bu kesime tecrübelerini aktarmak için konferanslara çıkan, tecrübeleri yazılan kişiler genelde hikayesinin başında şu tarz konuşmalar yapıyor: “Babamın fabrikasında çalışmak istemiyordum, kendi işimi kurmaya karar verdim” yada daha sık rastlanan “Amerika’da yaptığım master sırasında bunu gördüm ve Türkiye’ye dönüp hayata geçirme kararı aldım“.
İkincisi Türkiye’de kaç kişi Amerika’da master yapacak yada yapmış Güven, Özveri ve Tecrübe’ye sahip ki Amerika’dan bahsedip tecrübelerini ve deneyimlerini anlatıyorsun …
Bu tarz örnekler birisinin başarılı ve zengin olabilmesi için babasının zengin olması yada çok muazzam bir okul hayatının olması gerektiğini düşünülmesine neden oluyor. Halbuki girişimciliğin en güzel tarafı tamamen çalışmak ve kişisel zeka üzerine kuruluyken bu kişiler girişimciliğin doğasına hitap etmiyor.
Bize en yakın olup en başarılı olan kişiler ancak bize örnek olabilir. Birisi bizden bir kaç adım daha önde başlayarak bir noktaya gelmişse o zaman o kişi bize örnek olamaz. Çünkü avantaj sahibidir.
Demem o ki, bu konferansları düzenleyenlerin daha geniş kitlelere hitap edebilmesi için daha temelden başlayıp zirveye çıkan kişilerin tecrübelerini aktarmasını sağlamaları lazım. Bize zaten zengin olanların zenginlik ve başarı hikayeleri lazım değil …